Sevda, Yalnız Yolculuk
Nagihan Çelik Yaban ellerde diken, yar elinde gülüm ben, Kokum tenimden değil, değdiğim yar elinden… Bir başına yaşarsın hayatı, yapayalnız. Yorulur yüreğin kendi nefesini dinlemekten, sıcak bir soluk arar kendininkine […]
Nagihan Çelik Yaban ellerde diken, yar elinde gülüm ben, Kokum tenimden değil, değdiğim yar elinden… Bir başına yaşarsın hayatı, yapayalnız. Yorulur yüreğin kendi nefesini dinlemekten, sıcak bir soluk arar kendininkine […]
Nagihan Çelik Parkta oyun oynayan çocukları izliyordu. Geçen hafta 91. yaşını kutlarken etrafında dolaşan torun çocuklarının yaşlarındaydı hemen hepsi de. Gözleri buğulandı. Kendi çocukluğunda, büyüklerin yanında konuşulmaz, misafirlikte acıksan da […]
Nagihan Çelik Gözlerimizi açtığımız anda başlayan ve sonuna doğru hiç durmadan ilerlediğimiz uzun bir yolculuktayız. Molalarda, uyku aralarında bile seyahatin devam ettiği, tanımlanamayan bir hız ile akmakta olan… Keyif almayı […]
Nagihan Çelik Anne kız salonda fotoğraflara dalmışlardı. Her ellerine aldıklarına bir müddet bakıp uzun uzun yorumlar yapıyor, neşelenip gülüyorlardı. Anne elindekini heyecanla göstererek: "Bak, gördün mü burada gülüşün aynı ben. […]
Her yerin kilitli, bir gözlerin açık. Davetkâr, derin ışıltılı. Bir anlık temas bile uçuruyor. Şefkat desenleri belirgin, umut yıldızları yüklü. Merhamet nehirleri çağıldıyor. Muhabbet dolu bulutlar, ha boşaldı ha boşalacak. […]
Sevmeyecekmişim, ha hay! Hem de hiç… Duy da inanma. Yüreğime, ben hükmedemiyorum efendim, seni dinler mi? Yazmayacakmışım, ha hay! Hem de hiç… Bekle de gör. İçimde, şaha kalkmış küheylan, dizgin […]
Ah yar, nasıl anlatayım sana, seni ne kadar çok sevdiğimi. Ne dilimin dediğini, diline değdiriyorsun, ne gözümün gördüğünü, gözünle görüyorsun. Bir duvar örüp etrafına, nefesimi bile yaklaştırmıyorsun. Eriyen yüreğim değil, […]
Bir kelebek olsa yüreğim, Bir günlük zamana sığdırsam ömrü. Açık pencerenden süzülüp, perçemlerinin ucuna konsam. Tüm nasibim, bir günlük seyrin olsa. Gönül tereddütsüz takas eder, yaşadığı-yaşayacağı tüm ömrü. Bir kelebek […]
Duygularımın vatanı yüreğin, memleket kokuyor nefesin. Kemali ruhuma işaret ediyor hallerin. Sende mi, beni tamamlayacak tüm şifrelerim. Mevla’m şahit içime, zerre bulanık bulaştırmadım. Ruhundan ibaret seni, doya doya seviyorum. Şeytanı […]
Zekân, yüreğin, tavrın, düğüm düğüm yapıyorsun aklımı. İlmek ilmek çözüyorsun beni. Kalbimin ben’i, gönlümün gamzesi, çok seviyorum seni. Bir günlüğüne yer değiştirsek, bendeki seni görsen ve bilsen, taşır mı yüreğin. […]
Gecenin karanlığından daha fazladır, yalnızlığın karanlığı. Zemheri ayazından soğuk, ellerin bir birine örüldükçe yüreğin titrer. Başında bir ateş, çölde kalmış tırtıl gibi kıvranır durur düşüncelerin. Tartıyı kurarsın iki kaşının arasına, […]
Ne olduğunu bilmeli, karar vermeli. Eğer bir karpuz çekirdeği ise cevherin, toprağı bulunca sabırla, suyu güneşi beklersin. Onlar da tamam olunca çatlar büyür, beslenir, şekerlenir, tatlanırsın. Tarlanın kenarından sayısız insan […]
Gecenin karanlığından daha fazladır, yalnızlığın karanlığı. Zemheri ayazından soğuk, ellerin bir birine örüldükçe yüreğin titrer. Başında bir ateş, çölde kalmış tırtıl gibi kıvranır durur düşüncelerin. Tartıyı kurarsın iki kaşının arasına, […]
Var mısın; Kendine yolculuk yapmaya? En uzun yolculuğundur kendi içine seyahatin. Mevcutlarını belirleyip, eksiklerini tamamlama fırsatı. İncecik duygu patikalarından, derin korku vadilerine… Işık alan ümit tepelerinden, güneş değmeyen kırılmışlık kuytularına… […]
Selam; iletişim isteğimizi, hal hatır sorma, karşımızdakini sevdiğimizi… Allaha ısmarladık ise; ayrılık hüznüyle beraber, iyi niyetimizi ve duamızı anlatır. Her sözcük dolu dolu anlam taşır, bizi duyana.
Büyük kavanozda birikmiş beyaz şeyi, yoğurt sanıp kaşıklamıştım. Çok kötü kokuyordu, midem bulanmıştı. Dokuz-on yaşlarındaydım. Anneannemlerde dolabı karıştırıyordum.