Çekirgenin Serçeden Ne Farkı Var?
Birinci Cihan Savaşında, Medine-i Münevvere-yi İngilizlere karşı savunan Fahrettin Paşa yalnız düşmanla değil, tabiatla, açlıkla da mücadele ediyordu.
Birinci Cihan Savaşında, Medine-i Münevvere-yi İngilizlere karşı savunan Fahrettin Paşa yalnız düşmanla değil, tabiatla, açlıkla da mücadele ediyordu.
Şeyh Cemaleddin Efendi, 1788 yılında Dağıstan’ın Gazikumuk şehrinde doğdu. Hazreti Peygamberimizin soyundan seyyid ve Nakşibendî tarikatında mürşid-i kâmil idi. Büyük İslam âlimi Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri’nin halifelerindendir.
Ahıskalıları her Türk’ün bilmesi lazım. Yetki ve gücüm olsa bir “Ahıska Araştırma Enstitüsü” kurardım. Bu aziz insanların yaşadığı çile dolu hayatı, buna rağmen bu millete sevdalarının anlaşılmasını sağlardım. Türkiye’ye gelene […]
Her zaman duyarız… Afganistan yıllar var ki huzura hasrettir. Ne gözyaşı diner ne silahlar susar… Ölenler, yaralananlar, tası tarağı toplayıp hicret edenler hesapsızdır. Yetim çocuklar, çilekeş analar… Açlık sefalet, kargaşa… […]
Ebu’l-hayr Hayri Efendi… Bu ismi Afganistan’da bilmeyen yok. Tanınmış soylu bir aile… Milletvekilliği yapmış ülkesinde… Şair yazar, edip. Ebu’l hayr Hayri’nin babası ki İmam-ı Rabbani Hazretlerinin mektuplarını şerh etmiş Afganistan’da.
Bir sabah Cağaloğlu’nda büromuzda otururken yurtdışından bir mektup getirdiler. Merkeze gelmiş, oradan da bize göndermişler.
Afganistan’ın kuzeyine “Türkistan” deniliyor. Başkent Kabil’den kuzeye gidenler Türkistan’a gidiyoruz diyorlar. Yani burası Uluğ Türkistan’ın güney kısmı oluyor. Güney Türkistan’ın halkının ekseriyeti Türk,
Tâa gençliğimden beri Türkistan sevdalısıyım. Öyle ki, o yıllarda “Taşkent, Semerkant, Buhara” der dua ederdik. Misal olarak Osman Yüksel Serdengeçti’nin Türkistan için yazdığı “Ağıt” şiirini gözyaşı ile okurduk…
“İki senelik çaba boşa gitmiş artık hiç umut kalmamıştı. Peki Necibullah’ın beş yüz kilometre ötede de olsa gözlerimin önünden gitmeyen gözlerine ne olacaktı?”