Zaman ve Korku
AN
Köpüklü bir kahve… Ve koltukta ben. Evvel
zamanın defterini karıştırırken; bir gün ki güneşli,
babam ile ben, dik bir yokuştan Balat’a
inerken. Kısa bir sohbetti, hafızamda yer eden.
Bilmem… Beyaz bir konak mı, yoldaki dostluğumuz
mu, içinde yaşadığımız zamanın hatıra
kadrajına giren. Mutluluk, an oluyor bir topaç
gibi sarılıyor kadifeden bezlere kırmızı, mavi,
yeşil dönüyordu zaman ve koşuyorduk; Çocukluğumla
ben.